Bir gün bir rüzgar eserse oralara.Benim sana olan sevgimi
fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi
yolla……..
Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek
ışık gözlerim olsun
Sevmek ölmektir bence , ben de sevmiştim ölmeden önce
Sari giyer güneş olursun, Mavi giyer deniz olursun, Siyah
giyer matem olursun, Kim bilir belki bir gün, Beyaz giyer
benim olursun.
Gözlerin Nehir,Kirpiklerin Köprü Olsun,Ben Tam Üzerinden
Geçerken İpler Kopsun,Düştüğüm O Yer DUDAKLARIN OLSUN…
Gözlerin bu sevdanın en güzel haliydi beni kendine aşık
edeceğin her halinden belliydi yaram derindir aşkın için
dağları delerim…
DOST VURULUNCA DEĞİL,”unutulunca ÖLÜR” VE BİZ
SEVDİKLERİMİZİ KIR ÇİÇEĞİ GİBİ AVUCUMUZDA DEĞİL, KURSUN
YARASI GİBİ YÜREĞİMİZDE TAŞIRIZ.!!
Sen çölde tek bir çiçek olsaydın seni kurutmamak için ömür
boyu ağlardım prensesim….!!!
O boncuk gözlerini izlemek Ortaköy’den Boğazı izlemekten
bin kat daha iyi..
Bize Adıyamanlı Derler Biz Kırmızı Pabuçlu Kızlarla Dans
Etmeyi Bilmeyebiliriz Ama Şahinin Yuva Yapamadığı Yerlerde
Ölümle Dans Edebiliriz..
Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam
gülüm , seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer
gülüm..
Dünyada 2 renk gül olsun,biri kırmızı diğeri beyaz,sen
beni unutursan kırmızılar solsun,ben seni unutursam beyazlar
kefenim olsun.
Kim bilir hangi aksam güneşle beraber bende söneceğim kim
bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim belki göremeden
öleceğim fakat yinede seni ‘EBEDİYEN SEVECEĞİM’
Yalnızlık gecelerin,Ümit bekleyenlerin,Hayal
çaresizlerin,Yağmur sokakların, Tebessüm dudakların, Sen ise
yalnız benimsin bir tanem…
Eğer beni bu sokakta,bu semtte,bu şehirde bulamazsan
sevgilim bil ki ben, Gözlerinin daldığı yerdeyim…
Güller hep ellerinde açsın,ama dikenleri batmasın.sevda
hep seni bulsun,ama seni yaralamasın.mutluluk hep yüreğine
dolsun,ama beni unutturmasın.
Gün bir gün, sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş
denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki
güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara..
Eğer çölde bir çiçek olsan; seni kaybetmemek ; için göz
yaşlarımla sulardım Eğer gözümdeki bir damlayan olsaydın;
seni kaybetmemek; için hiç ağlamazdım..
Gece midir insani hüzünlendiren,yoksa insan midir
hüzünlenmek için geceyi bekleyen?gece midir seni bana
düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi
bekleyen ?
Önce düştüğümde kalkmayı öğrendim sonra aleve
dokunduğumda acıyı sevmeyi öğrendim sevilmeyi sonra terk
edilip beklemeyi sayende unutulmayı da öğrendim her şeyi
öğrendim de yalnız unutmayı öğrenemedim…….
Üstüne `seviyorum` yazdığım bir kağıttan, sandal yapıyor,
dereye bırakıyorum. ister yüzsün, ister batsın, ister bir
çalıya takılsın o kağıt sandal, hep derenin bir yerinde
olacak biliyorum..
Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu
parçalayacak kadar asildir.
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır:geçim
giden zaman.
Seni benim kadar sevenler , sana benim kadar hasret
kalsın.
Sen elimden tutunca, deniz basardı içimi. Sen elimden
tutunca, yüreğim yeşil yosunlara takılıp günlerce dip
akıntılarının peşisıra gitmek isterdim.